Faizle ilgili hadisler:
Hz. Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor:
Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki:
“Mirac gecesi, bir kavme uğradım ki, karınları evler gibi iri idi. Bu karınların içi yılanlarla dolu idi ve yılanlar dışarıdan gözüküyorlardı.
Ben: “Ey Cibril bunlar kimlerdir?” diye sordum.
“Bunlar faiz yiyenler!” dedi.¹
İbni Mes’ûd (Radıyallahu Anh) şöyle dedi:
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), faiz alana da verene de lânet etti.²
Hz. Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor
Nebî (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“İnsanı helâke sürükleyen yedi şeyden sakınınız.”
Sahâbîler:
“Yâ Resûlallah! Bu yedi şey nedir?” diye sordular.
Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
“Allah’a şirk koşmak, sihir ve büyü yapmak, Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı bir insanı öldürmek(haklı olarak öldürülen müstesna), fâiz yemek, yetim malı yemek, düşmana hücum sırasında harpten kaçmak, evli olup hiçbir şeyden haberi olmayan namusuna düşkün Müslüman kadınlara zina isnad etmek.”³
Bilâl-i Habeşî (Radıyallahu Anh), Allah Rasûlüʼne güzel bir hurma götürür.
Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem);
“Bunu nereden buldun?” diye sorunca
Bilâl (Radıyallahu Anh);
“Bizde âdî hurma vardı. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yemesi için ondan iki ölçek vererek bundan bir ölçek satın aldık.” der.
Bunun üzerine Hazret-i Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem);
“Eyvah! Bu ribânın/fâizin ta kendisi, sakın öyle yapma! Şayet iyi hurma satın almak istersen elindekini ayrıca sat; sonra onun parasıyla iyi hurmayı satın al.” buyurur.⁴
Hz. Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor:
“Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki:
“Faiz yetmiş çeşit günaha sebeptir. En hafifi kişinin anasıyla zina yapması gibidir.”⁵
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Vedâ Hutbesi’ni îrâd ederken şöyle buyurmuştur:
“Ashâbım! Kimin yanında bir emânet varsa, onu sâhibine versin! Fâizin her çeşidi kaldırılmıştır; ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız! Allâh’ın emriyle fâizcilik artık yasaktır. Câhiliyeden kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz de Abdulmuttalib’in oğlu (amcam) Abbâs’ın fâizidir.”⁶
Rasûlullah Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ümmetine şöyle îkaz buyurmuşlardır:
“Kim malını fâiz yoluyla artırırsa, onun âkıbeti mutlakâ malının azalarak iflâsa (fakirliğe) sürüklenmesidir.”⁷
“Kim bir kardeşinin işini yapmak için aracı olur, o da buna karşılık bir hediye verirse, hediyeyi kabul ettiği takdirde, fâiz kapılarından büyük bir kapıya girmiş olur.”⁸
“Biriniz, kardeşine ödünç para verir de ödünç alan kimse, ona bir şey hediye ederse, kabûl etmesin. Veya bineğine bindirmek isterse ona binmesin. Ancak daha evvel aralarında hediyeleşme ve yardımlaşma cârî ise bu müstesnâ.”⁹
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) diğer bir hadîs-i şerîflerinde:
“Muhakkak ki ribânın (fâizin) en şiddetlisi, haksız yere bir Müslümanın şerefine dil uzatmaktır.” buyurmuşlardır.¹⁰
Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor:
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) söyle buyurmuştur:
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki faiz yemeyen hiç kimse kalmayacak! Kişi doğrudan yemese bile ona tozundan bulaşacak.”¹¹
Rasûlullah Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e faiz yiyenlerin azabının bir kısmı rüyâsında gösterilmiştir. Allah’ın Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu şöyle nakleder:
“…Yürüdük. Nihayet kandan bir nehire vardık. Nehrin içinde yüzen bir adam, kıyısında da yanına birçok taş yığmış bir başka adam vardı. Nehirdeki adam çıkmak isteyince, kıyıdaki onun ağzına bir taş atıyor ve onu yerine geri çeviriyordu. Çıkmak için kenara her gelişinde aynı şeyi yapıyor ağzına bir taş atıyor, o da geri dönüyordu.” Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu adamın neden böyle azap gördüğünü sorduğunda melekler onun faiz yiyen kimse olduğunu söylemişlerdir.¹²
İbn Mes’ud’dan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Faiz yoluyla mal çoğaltan hiç kimse yoktur ki, sonunda durumu (malında) azalmaya dönüşmesin.”¹³
Hz. Cabir demiştir ki;
“Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) faizi yiyene, yedirene, yazana ve buna şahitlik eden iki kimseye lanet etti ve ‘Hepsi (günahta) eşittir.” buyurdu.¹⁴
Hz. Ömer (Radıyallahu Anh) şöyle buyurur:
“Kur’an’dan en son nâzil olan, ribâ (fâiz) hakkındaki âyettir. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bu âyeti tefsir etmeden irtihal etti. Binaenaleyh siz, ribâyı da (faizi de) rîbeyi de (fâiz şüphesi olanı da) terk ediniz.”¹⁵
Başka bir sözünde Hz. Ömer (Radıyallahu Anh):
“Biz, faize düşme korkusu ile on helalden dokuzunu terk ettik.”¹⁶
Ahmed b. Hanbel Abdullah b. Hanzale’den rivayet edilen hadiste ise faizin şiddetine vurgu yapılmaktadır:
“Kişinin bilerek yediği bir dirhem riba, otuz altı zinadan eşeddir / daha şiddetlidir.”¹7
>>>> Faizle İlgili Ayetler <<<<<
Kaynaklar:
1: İbn-i Mâce, Ticârât, 58
2: Müslim, Müsâkât 105-106; Tirmizî, Büyû’ 2
3: Buhârî, Vasâyâ 23, Tıb 48, Hudûd 44; Müslim, Îmân 145
4: Müslim, Müsâkât, 96
5: İbn-i Mâce: 2274
6: Müslim, Hac, 147; Ebû Dâvûd, Menâsik, 56; İbn-i Mâce, Menâsik, 76, 84; Ahmed, V, 30; İbn-i Hişâm, IV, 275-276; Hamîdullâh, el-Vesâik, s. 360
7: İbn-i Mâce, Ticârât, 58; Hâkim, IV, 353/7892; Beyhakî, Şuab, IV, 392/5512; Taberânî, Kebîr, X, 223/10539
8: Ebû Dâvûd, Büyû, 82/3541
9: İbn-i Mâce, Sadakât, 19
10: Ebû Dâvûd, Edeb, 35/4876
11: Ebû Dâvûd, Büyû, 3/3331
12: Buhârî, Ta‘bîr, 48
13: İbn Mace, Ticaret, 58
14: Müslim, Müsakat , 106
15: İbn Mâce, Ticârât, 58
16: Ali el-Müttakî, IV, 187/10087
17: Sahihu’l-Câmî:3375, Ahmed bin Hanbel; Nureddin el Heysemi, Zevaid, 4/117
İçerik: Faiz hadisleri, faizli ile ilgili hadisler, hadis-i şeriflerde faiz yiyenin durumu, faiz/riba kelimesi geçen hadisler