Allah’ın İsimlerini Ezberleme Uygulaması

Allah’ın İsimlerini Ezberleme Uygulaması
Esmâ-i Hüsnâ (En Güzel İsimler)

“En güzel isimler Allah’ındır. O hâlde O’na o güzel isimlerle dua edin…”

(A’râf Sûresi, 180)
Allah’ın İsimlerini Ezberlemenin Fazileti

“Allah’ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse (iman eder, manalarını kavrayıp ezbere sayarsa) Cennete girer.”

(Muslim, 35, 6476)

Allah’ın İsimlerini Ezberlemenin Kolay Yolu
Bu uygulama, Yüce Allah’ın bütün isimlerini ezberleyebilmek için hazırlanmıştır. Doğru telaffuz önemlidir, ancak uygulamada isimleri yazarken noktalama işaretleri ve şapkalı harf kullanmadan da yazabilirsiniz. İsmi girdikten sonra doğru yazılış şekli ekranda gözükecektir. Amaç ne kadar ezberleyebildiğimizi görebilmek ve hatırlayamadıklarımızı da ezberleyebilmektir.

Bilinen Esmâ-i Hüsnâ sayısı: 0

Ezberlediklerim:

Hatırlayamadıklarım:

Allah Tarafından İnsanların Yeniden Diriltilmesi Nasıl Olacak?

Yeniden Diriliş Nasıl Olacak?

Kur’ân’da birçok ayet-i kerimede yeniden dirilişten bahsedilmektedir. İsrâfil’in sûra birinci üflemesiyle bütün kâinât yok olacaktır. Allah Teâlâ’nın gökyüzünden yağdıracağı hayat suyunun ardından İsrâfil sûra ikinci defa üfleyecek ve bütün insanlar, kuyruk sokumundaki küçücük bir kemikten (acbü’z-zeneb), bitkiler gibi yeniden diriltileceklerdir.

Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler. Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.” Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.

(YÂSÎN SÛRESİ, 51,52,53)

İnsan, bizim, kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?” De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir.” O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir. Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz.

(YÂSÎN SÛRESİ, 77,78,79,80,81,82,83)

Ölü toprak yağmur ile nasıl dirilip yeşeriyorsa, insanların da bu şekilde dirileceğine dair Allah Teâlâ haber vermiştir;

O, gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü araziyi canlandırdık. İşte siz de, böyle diriltileceksiniz.

(ZUHRUF SÛRESİ, 11)

Allah, rüzgârları gönderendir. Onlar da bulutları hareket ettirir. Biz de bulutları ölü bir toprağa sürer ve onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de böyledir.

(FÂTIR SÛRESİ, 9)

Bir başka âyette ise ölümden sonra dirilişi merak eden kimsenin mü’min biri olduğu anlaşılıyor. Bu konuda Üzeyr, Yeremya veya Hıdır isimleri zikredilir. Burada vurgulanan şey, Allah’ın diriltici kudretinin etkinliğini görmek, O’nun ölümden sonra dirilişi mutlaka gerçekleştireceğine inanmaktır;

Yahut altı üstüne gelmiş (ıpıssız duran) bir şehre uğrayan kimseyi görmedin mi? O, “Allah, burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek (acaba)?” demişti. Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti ve ona sordu: “Ne kadar (ölü) kaldın?” O, “Bir gün veya bir günden daha az kaldım” diye cevap verdi. Allah, şöyle dedi: “Hayır, yüz sene kaldın. Böyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış. Bir de eşeğine bak! (Böyle yapmamız) seni insanlara ibret belgesi kılmamız içindir. (Eşeğin) kemikler(in)e de bak, nasıl onları bir araya getiriyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?” Kendisine bütün bunlar apaçık belli olunca, şöyle dedi: “Şimdi, biliyorum ki; şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.”

(BAKARA SÛRESİ, 259)

İnsan ne zaman ölmüş olursa olsun, kabirlerde geçirdiği süreyi tekrar dirildiğinde çok kısa olarak algılayacak;

Dediler ki: “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduğumuz zaman mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?” De ki: “(şüphe mi var?) İster taş olun ister demir!” “Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkânsız olan başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)” Diyecekler ki: “Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan.” Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!” Allah’ın sizi (kabirlerinizden) çağıracağı, sizin de O’na hamd ederek emrine hemen uyacağınız ve (kabirlerinizde) pek az kaldığınızı sanacağınız günü hatırla!

(İSRÂ SÛRESİ, 49,50,51,52)

Hz. İbrahim, göklerin ve yerin ruhlar ve melekler âlemi, sırlarını görmüş bir peygamber olarak, ölülerin nasıl diriltildiğini de görmek ister ve bunun için Allah’a dua eder. Bu dua üzerine Cenab-ı Hak O’na dört kuş alıp bunları kendisine alıştırmasını, sonra her birini bir dağa bırakıp ardından çağırmasını söyler:

Hani bir zaman İbrâhîm: “Ey Rabbim! (İmanımın, ilimden ayâna yükselmesi için) bana göster ki, ölüleri nasıl dirilteceksin?” demişti. O (Allâh-u Te`âlâ da ona): “Yoksa sen (Benim yeniden diriltmeye Kâdir olduğuma) inanmadın mı?” buyurmuştu. O da: “Evet! (İnandım) velâkin (gözümle de görerek) kalbim iyice yatışsın diye (bu istekte bulundum)!” demişti. (Bunun üzerine) O (Allâh-u Te`âlâ, diriltme mûcizesini göstermek üzere ona): “Öyleyse (tavus, horoz, karga ve güvercin olmak üzere) kuşlardan dördünü (eline) al ve (şekillerini iyice tanıyıp zihninde tutabilmen için) onları kendine (doğru evirip) çevir (ki, diriltilmelerinin ardından karıştırıp da: ‘Bu başka, o başka!’ demeyesin). Sonra (onları parça parça yapıp) her bir dağ üzerine onlardan bir parça koy. Daha sonra da onları çağır ki, (bak nasıl) sana koşarak gelecekler! (Şunu da iyi) bilesin ki; şüphesiz Allâh (istediğini yapmaktan engellenemeyen bir) Azîz’dir; (hiçbir işi yersiz olmayıp, her yaptığını üstün hikmetlere mebnî olarak yerli yerince yapan bir) Hakîm’dir.” buyurmuştu.

(BAKARA SÛRESİ, 260)

Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuş;

“Kuyruk sokumu (acbü’z-zeneb) dışında insanın bütün bedeni çürüyüp yok olur. Yeniden yaratılma işi kuyruk sokumundan başlar. Sonra Allah Teâlâ gökten bir su indirir, herkes bitkiler gibi yeniden canlanır.”

(Buhârî, Tefsîru sûre (39), 3, (78), 1; Müslim, Fiten 28)

Bir başka hadiste ise;

“İnsan acbü’z-zenebden yaratılmıştır; tekrar ondan diriltilip hayat bulacaktır.”

(Müslim, Fiten 142)

acbüzzeneb

Rahmet rüzgârları gibi Peygamberler de ilâhî rahmetin müjdeleyicileridir. Tebliğine memur oldukları semavî kitaplar yağmur yüklü bulutlar gibi kalplerin can suyudur. Toprak gibi insanların da iyisi, kötüsü vardır. İyiler verimli toprak gibi, topluma yararlı olurlar. Kötüler ise çorak toprağa benzerler. Topluma faydaları dokunmaz;

O, rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir. Nihayet rüzgârlar ağır bulutları yüklendiği
vakit, onları ölü bir belde(yi diriltmek) için sevk ederiz de oraya suyu indiririz. Derken onunla türlü türlü meyveleri çıkarırız. İşte ölüleri de öyle çıkaracağız. Ola ki ibretle düşünürsünüz. (Toprağı) iyi ve elverişli beldenin bitkisi, Rabbinin izniyle bol ve bereketli çıkar. (Toprağı) kötü ve elverişsiz olandan ise, faydasız bitkiden başkası çıkmaz. Şükredecek bir toplum için biz âyetleri işte böyle değişik biçimlerde açıklıyoruz.

(A’RÂF SÛRESİ, 57,58)

Allah, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. Ölümünden sonra yeryüzünü diriltir. Siz de (mezarlarınızdan) işte böyle çıkarılacaksınız.

(RÛM SÛRESİ, 19)

Allah’ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor. Şüphe yok ki O, ölüleri de elbette diriltecektir. O, herşeye hakkıyla gücü yetendir.

(RÛM SÛRESİ, 50)

Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı. Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: “Andolsun, siz, Allah’ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz.” O gün zulmedenlere mazeretleri fayda sağlamaz, Allah’ı razı edecek amelleri işleme istekleri de kabul edilmez. Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali verdik. Andolsun, eğer sen onlara bir âyet getirsen, inkâr edenler mutlaka, “Siz ancak asılsız şeyler uyduranlarsınız” derler. Allah, bilmeyenlerin kalplerini işte böyle mühürler. Sabret. Şüphesiz, Allah’ın va’di gerçektir. Kesin imana sahip olmayanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesinler.

(RÛM SÛRESİ, 55,56,57,58,59,60)

Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir “alaka”dan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir “mudga”dan yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da (akıl, temyiz ve kuvvette) tam gücünüze ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz.) İçinizden ölenler olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, bilirken hiçbir şey bilmez hâle gelsin. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz, onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir. Bu böyle. Çünkü Allah, hakkın ta kendisidir. Şüphesiz O, ölüleri diriltir ve O, her şeye hakkıyla kadirdir. Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah, kabirlerdeki kimseleri diriltecektir.

(HAC SÛRESİ, 5,6,7)

Ayette geçen “Alaka”, erkeğin spermiyle döllenmiş dişi yumurtadan bir hafta zarfında oluşan hücre topluluğunun rahim cidarına asılıp gömülmüş şekli demektir. “Mudga” ise, ceninin, üzerinde diş izlerini andıran şekiller taşıyan, henüz uzuvları oluşmamış şekli demektir.

“Bir daha diriltilecek değiliz” diyenler, kıyamet gelip çatınca “Hayatta yaptığımız kusurlardan ötürü vay hâlimize!” diyecekler;

Derler ki: “Hayat ancak dünya hayatımızdır. Artık biz bir daha diriltilecek de değiliz.” Rab’lerinin huzurunda durduruldukları vakit (hâllerini) bir görsen! (Allah) diyecek ki: “Nasıl, şu (dirilmek) gerçek değil miymiş?” Onlar, “Evet, Rabbimize andolsun ki, gerçekmiş” diyecekler. (Allah), “Öyleyse inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azabı!” diyecek. Allah’ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramıştır. Nihayet onlara ansızın o saat (kıyamet) gelip çatınca, bütün günahlarını sırtlarına yüklenerek, “Hayatta yaptığımız kusurlardan ötürü vay hâlimize!” diyecekler. Dikkat edin, yüklendikleri günah yükü ne kötüdür! Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

(EN’ÂM SÛRESİ, 29,30,31,32)

Allah Dünyada Günahını Affettiği Müslümanı Aynı Günah İçin Ahirette Sorguya Çeker Mi?

Dünyada Affedilen Günahın Ahirette Sorgusu Olur Mu?

Soru:

Allah dünyada günahını affettiği Müslümanı aynı günah için ahirette sorguya çeker mi?

Cevap:

Dünyada her gün hesaba çekilip akşamları Allah’tan af dilemek, mesela beş vakit namaz günahları affettirir. Mübarek gecelerde Allah’a dua etmek günahları affettirir. Bunalmış, sıkılmış birini görünce onu giydirmek, karnını doyurmak, yardım etmek günahları sildirir, affettirir. Bir müminin sıkıntısını gidereni Allah sıkıntıdan kurtarır. Böyle müjdeler çok var. Bunları böyle dünyada sildikten sonra niye orada bir daha sorsun ki? O zaman günahın dünyada affedilmesinin anlamı kalmaz. Neticede Allah’ın affettiği günahlardan dolayı ahirette sorguya çekilmek yok.

Prof. Dr. Cevat Akşit Hoca Efendi

Kaynak: 27 Mart 2020 Ramuz El E-Hadis Dersi
Youtube Resmi Kanal: CevatAksitHocaefendi

Abdest Sonrası Okunacak Dua

Abdest Sonrası Okunacak Dua

abdest duası
Okunuşu: Eşhedü en lâ ilahe illallahu vahdehû la şerîke leh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve rasülühü. Allahümmecalnî minettevvabîn, vecalnî minel mutetahhirîn

Hz. Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) abdestle ilgili olarak şöyle buyururlar:

“Her kim abdestini güzelce alır ve sonunda; ‘Eşhedü en lâ ilahe illallahu vahdehû la şerîke leh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve rasülühü. Allahümmecalnî minettevvabîn, vecalnî minel mutetahhirîn’ derse kendisine Cennetin sekiz kapısı açılır ve dilediği kapıdan içeri girer.”

(Tirmizi, Tahare 41, Nesâî, Tahare 109; İbn Mâce, Tahare 60)

Hadiste geçen duanın anlamı:

“Allah’ım; senden başka ibadete layık olmadığına, senin eşin ve ortağın olmadığına Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) senin kulun ve resulün olduğuna şahitlik ederim. Allah’ım sen beni sıkça tövbe edenlerden, hata ve kirlerden iyice arınıp temizlenenlerden eyle.”

Kuran’da abdest ile ilgili ayet:

Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.

(Mâide Sûresi, 6)

50 Senelik Günahın Silinmesi İçin Okunacak Dua

50 Senelik Günahın Silinmesi İçin Okunacak Dua

Günde 200 kere İhlâs Sûresi okuyan kişinin üzerindeki kul borcu hariç 50 yıllık günahı amel defterinden silinir.

İhlâs Sûresi:
İhlas Suresi

Okunuşu:
Bismillâhirrahmânirrahîm
Kul hüvallâhü ehad
Allâhüssamed
Lem yelid velem yûled
Velem yekün lehû küfüven ehad

Anlamı:
De ki: “O, Allah’tır, bir tektir.”
“Allah Samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.)”
“O’ndan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir).”
“Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.”

Hz. Enes (Radıyallahu Anh) anlatıyor:

Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

“Kim Kul hüvallâhu ehad süresini günde iki yüz sefer okursa, üzerindeki kul borcu hariç, elli yıllık günahı (amel defterinden) silinir.”

Tirmizî, Sevabu’l-Kur’ân 10, (2900)

Ebu Said (Radıyallahu Anh) anlatıyor:

“Rasûlüllâh (Aleyhissalâtu Vesselâm) (bir gün) ashabına:

“Sizden biri bir gecede Kur’ân-ı Kerim’in üçte birini okumaktan aciz midir?”

diye sordu.

“Buna hangimiz güç yetirebilir?”

dediler. Rasûlüllâh (Aleyhissalâtu Vesselâm):

“Allahü Ahad, Allahü’s-Samed (İhlâs Sûresi) Kur’ân’ın üçte biridir”

buyurdu.

Buharî, Fedâilu’l-Kur’ân 13, Tevhid 1; Müslim, Müsâfırin 259, (811); Tirmizî, Sevâbu’l-Kur’ân 11, (2898); Nesâî, İftihah 69, (2,171); Muvatta, Kur’ân 17, 19 (1, 208); Ebu Davud, Vitr 18, Salât 353, (1961); İbnu Mâce, Edeb 52, (3787, 3788, 3789)

40 Gün Cemaatle Namaz Kılana İki Beraat

40 Gün Cemaatle Namaz Kılana İki Beraat

Hz. Enes (Radıyallahu Anh) anlatıyor:

“Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki:

“Kim kırk gün, iftitah tekbirini kaçırmadan cemaatle namaz kılarsa, kendisine iki beraat yazılır; ateşten beraat, nifaktan beraat.”¹

Kim 40 gün sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını cemaatle kılarsa ve ilk tekbire yetişirse o kimseye Allah tarafından iki kurtuluş yazılır; biri ateşten, diğeri münafıklıktan kurtuluş.

Ebû Saîd el-Hudrî (Radıyallahu Anh) anlatıyor:

Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Mescidlere devam etmeyi alışkanlık haline getiren bir adamı gördüğünüz zaman, onun gerçek mü’min olduğuna şahitlik ediniz.”²

Mescidlere devamlı gitmeyi alışkanlık haline getirmek, beş vakit namazı cemaatle kılmak gerekir.

İbni Ömer Radıyallahu Anhümâ anlatıyor:

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir.”³

Hz. Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor:

Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki:

“Kişinin cemaatle kıldığı namazın sevabı evinde veya çarşıda(iş yerinde) kıldığı namazından 25 kat fazladır.⁴”

Cemaatle kılınan namaz ile yalnız kılınan namaz arasındaki derece farkı; mescidin yakınlığına ve uzaklığına göre, cemaatin mescitte veya mescit dışında bir yerde yapılmasına göre, namazı bekleyenle beklemeyen arasındaki farka göre değişmektedir. Sabah ve yatsı namazlarının fazileti ve sevabı ise diğer namazlara göre daha çoktur.

Aradaki derece farkı bir başka hadiste daha detaylı bir şekilde açıklanmıştır:

Hz. Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor:

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Bir kimsenin câmide cemaatle kıldığı namaz, iş yerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha sevaptır. Şöyle ki; bir kişi güzelce abdest alır, sonra başka hiçbir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere câmiye gelirse, câmiye girinceye kadar attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir ve bir günahı bağışlanır. Câmiye girince de, namaz kılmak için orada durduğu sürece, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Biriniz namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, kimseye eziyet etmediği ve abdestini bozmadığı müddetçe melekler:

Allahım! Ona merhamet et!

Allahım! Onu bağışla!

Allahım! Onun tövbesini kabul et!

diye ona dua ederler.⁵”

Kaynaklar:
1: Tirmizi, Salat 178, (241)
2: Tirmizî, Îman 8, Tefsîru sûre(9). Ayrıca bk. İbni Mâce, Mesâcid 19
3: Buhârî, Ezân 30; Müslim, Mesâcid 249. Ayrıca bk. Nesâî, İmâmet 42; İbni Mâce, Mesâcid 16
4: Buhârî, Ezân 30, Müslim, Salât 272; Ebû Dâvud, Salât 49
5: Buhârî, Salât 87, Ezân 30, Büyû` 49; Müslim, Tahâret 12, Mesâcid 272. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 48; İbni Mâce, Tahâret 6, Mesâcid 14

2025 Ramazan Başlangıcı İlk Oruç İlk Teravih Kadir Gecesi Hangi Gün

2025 Ramazan-ı Şerif Ne Zaman?

2025 Yılında Ramazan Başlangıcı Ne Zaman?
Bu sene Miladi takvime göre Ramazan başlangıcı 1 Mart 2025 Cumartesi gününe denk gelmektedir. Hicri takvimde 1 Ramazan 1446 tarihidir.

2025 Ramazan Ayı İlk Oruç, İlk Sahur, İlk İftar Hangi Gün?
28 Şubat 2025 Cuma’yı 1 Mart 2025 Cumartesi’ye bağlayan gece ilk sahura kalkılacak ve 1 Mart Cumartesi günü ilk oruç tutulacak. 1 Mart Cumartesi akşam ezanı ile birlikte ilk iftar yapılacak.

İlk Teravih Namazı Ne Zaman Kılınacak?
Teravih namazları Ramazan ayının ilk gün orucundan 1 gün önce başlar. 2025 yılı Ramazan ayının ilk teravih namazı 28 Şubat 2025 Cuma günü, yatsı ezanından sonra kılınacaktır.

2025 Kadir Gecesi Ne Zaman?
2025 yılı Kadir Gecesi, 26 Mart 2025 Çarşamba gecesi idrak edilecek.

İmam-ı Şaranî Hazretleri’nin hesabına göre ise 2025 yılı Kadir Gecesi, 22 Mart 2025 Cumartesi gecesidir. En doğrusunu Allah bilir.

Kadir Gecesi’nin Ramazan ayında olduğu kesindir. Ancak hangi güne tekabül ettiği konusunda Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur;

“Siz Kadir Gecesi’ni Ramazanın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız.”

(Buhârî, Fezâilu Leyleti’l-Kadr, 3; Müslim, Sıyam, 216)

Bin aydan daha hayırlı olan bir gece için Ramazan ayının son 10 gününü daha fazla ibadetle, salih amelle ve sadaka vererek geçirmeliyiz.

2025 Ramazan Bayramı Namazı Ne Zaman, 2025 Ramazan Bayramı Hangi Gün?
30 Mart Pazar günü Ramazan Bayramı namazı kılınacak ve bayramın ilk günü kutlanacak. Ramazan Bayramı 3 gündür.

Arefe Günü: 29 Mart 2025 Cumartesi
Ramazan Bayramı 1.gün: 30 Mart 2025 Pazar
Ramazan Bayramı 2.gün: 31 Mart 2025 Pazartesi
Ramazan Bayramı 3.gün: 1 Nisan 2025 Salı

2025 Diyanet Takvimi Dini Günler Listesi Hicri Tarihler

2025 YILI DİNİ GÜNLER LİSTESİ

DÖNEM DİNİ GÜNLER & HİCRİ AYLAR MİLADİ TARİH HİCRİ TARİH
Ocak 2025 ÜÇ AYLARIN BAŞLANGICI 01 Ocak 2025, Çarşamba 1 RECEB 1446
REGAİB KANDİLİ 02 Ocak 2025, Perşembe 2 RECEB 1446
MİRAC KANDİLİ 26 Ocak 2025, Pazar 26 RECEB 1446
ŞABAN 1 31 Ocak 2025, Cuma 1 ŞABAN 1446
Şubat 2025 BERAT KANDİLİ 13 Şubat 2025, Perşembe 14 ŞABAN 1446
Mart 2025 RAMAZAN BAŞLANGICI 01 Mart 2025, Cumartesi 1 RAMAZAN 1446
KADİR GECESİ 26 Mart 2025, Çarşamba 26 RAMAZAN 1446
AREFE GÜNÜ 29 Mart 2025, Cumartesi 29 RAMAZAN 1446
RAMAZAN BAYRAMI (1. Gün) 30 Mart 2025, Pazar 1 ŞEVVAL 1446
RAMAZAN BAYRAMI (2. Gün) 31 Mart 2025, Pazartesi 2 ŞEVVAL 1446
Nisan 2025 RAMAZAN BAYRAMI (3. Gün) 01 Nisan 2025, Salı 3 ŞEVVAL 1446
ZİLKADE 1 29 Nisan 2025, Salı 1 ZİLKADE 1446
Mayıs 2025 ZİLHİCCE 1 28 Mayıs 2025, Çarşamba 1 ZİLHİCCE 1446
Haziran 2025 AREFE (ARAFAT) GÜNÜ 05 Haziran 2025, Perşembe 9 ZİLHİCCE 1446
KURBAN BAYRAMI (1. Gün) 06 Haziran 2025, Cuma 10 ZİLHİCCE 1446
KURBAN BAYRAMI (2. Gün) 07 Haziran 2025, Cumartesi 11 ZİLHİCCE 1446
KURBAN BAYRAMI (3. Gün) 08 Haziran 2025, Pazar 12 ZİLHİCCE 1446
KURBAN BAYRAMI (4. Gün) 09 Haziran 2025, Pazartesi 13 ZİLHİCCE 1446
HİCRİ YILBAŞI 26 Haziran 2025, Perşembe 1 MUHARREM 1447
Temmuz 2025 AŞURE GÜNÜ 05 Temmuz 2025, Cumartesi 10 MUHARREM 1447
SAFER 1 26 Temmuz 2025, Cumartesi 1 SAFER 1447
Ağustos 2025 REBÎÜLEVVEL 1 24 Ağustos 2025, Pazar 1 REBÎÜLEVVEL 1447
Eylül 2025 MEVLİD KANDİLİ 03 Eylül 2025, Çarşamba 11 REBÎÜLEVVEL 1447
REBÎÜLÂHİR 1 23 Eylül 2025, Salı 1 REBÎÜLÂHİR 1447
Ekim 2025 CEMÂZİYELEVVEL 1 23 Ekim 2025, Perşembe 1 CEMÂZİYELEVVEL 1447
Kasım 2025 CEMÂZİYELÂHİR 1 21 Kasım 2025, Cuma 1 CEMÂZİYELÂHİR 1447
Aralık 2025 ÜÇ AYLARIN BAŞLANGICI 21 Aralık 2025, Pazar 1 RECEB 1447
REGAİB KANDİLİ 25 Aralık 2025, Perşembe 5 RECEB 1447

2024 Ramazan Başlangıcı İlk Oruç İlk Teravih Kadir Gecesi Hangi Gün

2024 Ramazan-ı Şerif Başlangıcı

2024 Ramazan-ı Şerif Başlangıcı Ne Zaman?
Hicri takvime göre Ramazan ayının başlangıcı 1 Ramazan 1445 tarihi, Miladi takvime göre 11 Mart 2024 Pazartesi gününe denk gelmektedir.

2024 Ramazan Ayı İlk Oruç, İlk Sahur, İlk İftar Hangi Gün?
10 Mart 2024 Pazar’ı 11 Mart 2024 Pazartesi’ye bağlayan gece ilk sahura kalkılacak ve imsak vaktinin girmesiyle birlikte 11 Mart Pazartesi günü ilk oruç başlayacak. 11 Mart Pazartesi akşam ezanı ile birlikte ilk iftar yapılacak.

İlk Teravih Namazı Ne Zaman Kılınacak?
Teravih namazları Ramazan ayının ilk orucundan 1 gün önce başlar. 2024 yılı Ramazan ayının ilk teravih namazı 10 Mart 2024 Pazar günü, yatsı ezanından sonra camilerde veya evlerde kılınabilecek.

2024 Kadir Gecesi Ne Zaman?
2024 yılı Kadir Gecesi, 5 Nisan 2024, Cuma gecesi idrak edilecek.

2024 Ramazan Bayramı Namazı Ne Zaman, 2024 Ramazan Bayramı Hangi Gün?
10 Nisan Çarşamba günü Ramazan Bayramı namazı kılınacak ve bayramın ilk günü kutlanacak. Ramazan Bayramı 3 gün sürecek.

Arefe Günü: 9 Nisan 2024, Salı (30 Ramazan 1445)
Ramazan Bayramı 1.gün: 10 Nisan 2024, Çarşamba (1 Şevval 1445)
Ramazan Bayramı 2.gün: 11 Nisan 2024, Perşembe (2 Şevval 1445)
Ramazan Bayramı 3.gün: 12 Nisan 2024, Cuma (3 Şevval 1445)

2024 Diyanet Takvimi Dini Günler Listesi Hicri Tarihler

2024 Dini Günler Listesi


2024 DİNİ GÜNLER LİSTESİ

DİNİ GÜNLER & HİCRİ AYLAR

HİCRİ TARİH

MİLADİ TARİH

DÖNEM

REGAİB KANDİLİ

29 CEMÂZİYELÂHİR
1445

11 OCAK 2024
PERŞEMBE


OCAK 2024

ÜÇ AYLARIN BAŞLANGICI

01 RECEB
1445

12 OCAK 2024
CUMA

MİRAC KANDİLİ

26 RECEB
1445

06 ŞUBAT 2024
SALI


ŞUBAT 2024
ŞABAN 1 01 ŞABAN
1445

11 ŞUBAT 2024
PAZAR

BERAT KANDİLİ

14 ŞABAN
1445

24 ŞUBAT 2024
CUMARTESİ

RAMAZAN BAŞLANGICI

01 
RAMAZAN 1445

11 MART 2024
PAZARTESİ

MART 2024

KADİR GECESİ

26
 RAMAZAN 1445

05 NİSAN 2024
CUMA

NİSAN 2024

AREFE 30 
RAMAZAN 1445

09 NİSAN 2024
SALI

RAMAZAN BAYRAMI (1. Gün)

01 ŞEVVAL
1445

10 NİSAN 2024
ÇARŞAMBA

RAMAZAN BAYRAMI (2. Gün)

02 ŞEVVAL
1445

11 NİSAN 2024
PERŞEMBE

RAMAZAN BAYRAMI (3. Gün)

03 ŞEVVAL
1445

12 NİSAN 2024
CUMA

ZİLKADE 1

01 ZİLKADE
1445

09 MAYIS 2024
PERŞEMBE

MAYIS 2024
ZİLHİCCE 1

01 ZİLHİCCE
1445

07 HAZİRAN 2024
CUMA

 

HAZİRAN 2024

AREFE 09 ZİLHİCCE
1445

15 HAZİRAN 2024
CUMARTESİ

KURBAN BAYRAMI (1. Gün)

10 ZİLHİCCE
1445

16 HAZİRAN 2024
PAZAR

KURBAN BAYRAMI (2. Gün)

11 ZİLHİCCE
1445

17 HAZİRAN 2024
PAZARTESİ

KURBAN BAYRAMI (3. Gün)

12 ZİLHİCCE
1445

18 HAZİRAN 2024
SALI

KURBAN BAYRAMI (4. Gün)

13 ZİLHİCCE
1445

19 HAZİRAN 2024
ÇARŞAMBA

HİCRİ YILBAŞI

01
MUHARREM 1446

07 TEMMUZ 2024
PAZAR


TEMMUZ 
2024

AŞURE GÜNÜ

10 
MUHARREM 1446

16 TEMMUZ 2024
SALI

SAFER 1

01 SAFER
1446

05 AĞUSTOS 2024
PAZARTESİ

AĞUSTOS 
2024
REBÎÜLEVVEL 1 01 REBÎÜLEVVEL
1446

04 EYLÜL 2024
ÇARŞAMBA


EYLÜL 2024

MEVLİD KANDİLİ

11 REBÎÜLEVVEL
1446

14 EYLÜL 2024
CUMARTESİ

REBÎÜLÂHİR 1 01 REBÎÜLÂHİR
1446

04 EKİM 2024
CUMA

EKİM 2024
CEMÂZİYELEVVEL 1 01 CEMÂZİYELEVVEL
1446

03 KASIM 2024
PAZAR

KASIM 2024
CEMÂZİYELÂHİR 1 01 CEMÂZİYELÂHİR
1446
02 ARALIK 2024
PAZARTESİ

ARALIK 2024