Sübhânallâhi ve bihamdihî, adede halkihî ve rızâ nefsihî ve zinete arşihî ve midâde kelimâtihî
Anlamı: Ben Allah’ı yarattıkları sayısınca, kendisinin hoşnut olduğunca, arşının ağırlığınca ve bitip tükenmeyen kelimeleri adedince ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim.
Cüveyriye annemizin yaklaşık 5-6 saat boyunca zikirle meşgul olduğunu gören Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) saatlerce yapılan zikre denk bu kısa zikri buyurmuştur.
Sahih olan bu hadisi Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’in zevcelerinden Cüveyriye Binti Hâris (radıyallahu anhâ) aktarmıştır:
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bir gün sabah namazını kıldıktan sonra, erkenden evden çıktı. Kuşluk vakti tekrar eve döndü.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
“Yanından ayrıldığımdan beri hep burada oturup zikirle mi meşgul oldun?”
diye sordu. Cüveyriye Binti Hâris (radıyallahu anhâ):
“Evet Yâ Rasûlallah”
diye cevap verince Resûl-i Ekrem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) annemize şöyle buyurdu:
“Senin yanından ayrıldıktan sonra üç defa söylediğim şu dört cümle senin sabahtan beri söylediğin zikirlerle tartılacak olsa, sevap bakımından onlara eşit olur.”
Bu kelimeler şunlardır:
“Sübhânallâhi ve bi-hamdihi adede halkıhi, ve rızâ nefsihî ve zinete arşihi ve midâde kelimâtihî.”
(Müslim, Zikir 79)
Sübhânallâhi ve bi-hamdihi: Allâh-u Teâlâ’yı O’na hamd ederek tesbih ederim;
Adede halkıhi: Yarattıkları sayısınca,
Ve rızâ nefsihî: Ve kendisinin hoşnut olacağı sayıda,
Ve zinete arşihî: Ve arşının ağırlığınca,
Ve midâde kelimâtihî: Ve O’nun bitip tükenmeyen kelimeleri sayısınca.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bu sözle, Allah Teâlâ’nın kelimelerinin saymakla bitmeyeceğini anlatmak istemiştir. Şu ayet-i kerîme de bunu belirtmektedir:
“De ki: “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.”
(Kehf Sûresi, 109)