Kurban bayramı ve hac ibadetinin bulunduğu ay Zilhicce ayıdır. Hicri takvime göre yılın 12. ve sonuncu ayıdır. Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan ibadetlerin ise değeri çoktur.
“On geceye andolsun”
(Fecr Sûresi, 2. âyet)
Bu âyette geçen “on gece”, kuvvetli olan görüşe göre Zilhicce ayının ilk on gecesidir.¹
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Allah’a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce’nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesi’ne denktir.”²
“Allah indinde Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!”³
Tesbih: Sübhanallah
Tahmid: Elhamdülillah
Tehlil: Lâ ilâhe illâllah
Tekbir: Allahu ekber
“Günlerden hiçbiri yoktur ki onlarda yapılan bir iş Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan işten daha faziletli ve yüce, Allah’a daha sevimli olsun”⁴
İbnu Abbas Radıyallahu Anhüma anlatıyor:
“Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm:
“Salih amellerin Allah’a en ziyade sevgili olduğu günler bu on gündür!”
buyurmuştu. Cemaatten:
“Allah yolundaki cihattan da mı?”
diye soran oldu.
“Cihattan da!”
“Ancak bir kimse, canını, malını muhataraya atarak çıkar, hiçbir şeyle dönmezse (yani cihat sırasında şehit olursa) o kimse hariç.”
buyurdu.⁵
Özellikle bu on günde vaktimizi faydasız işlerde ziyan etmek yerine salih amellere ayırmalıyız.
Salih ameller ikiye ayrılır. Birincisi; bedenî ibadetler gibi, amel eden kimsenin bizzat kendisine yarar sağlayan ve kendisini yetiştirip kemale ermesine yarayan amellerdir. Namaz, oruç, hac, kutsal savaşa katılma, küfürle mücadele gibi ameller bu niteliktedir. İkincisi ise; zekat ve sadaka gibi, başkalarına yararı olan ameller, salih amellerdir.⁶
Her zaman olmamız gerektiği gibi bu on günde de sabırlı ve merhametli olmaya, sıkıntıya düşmüş müminin sıkıntısını gidermeye çalışalım.
Bu on günü salih amellerle, farz ibadetlerin yanında, nafile ibadetlerle ve dokuz günü de oruç tutmaya özen gösterelim. Çünkü bu günlerde yapılacak farzlar, diğer günlerdeki farzlardan, nâfileler de diğer günlerde yapılacak nâfilelerden daha değerlidir.
Zilhicce ayının onuncu günü ise Kurban Bayramı’nın birinci günüdür. Bayramda oruç tutmak haramdır. Fakat ilk 9 günde oruç tutmanın fazileti büyüktür.
Nitekim Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in zevcelerinden birinin(Hafsa Radıyallahu Anha veya Ümmü Seleme Radıyallahu Anha) şöyle dediği rivâyet edilmiştir:
“Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Zilhicce’nin dokuz gününü, Aşûre gününü ve her aydan ilk Pazartesi ve Perşembe günleri olmak üzere, üç gün oruç tutardı.”⁷
Zilhicce’nin dokuzuncu günü, yani Kurban Bayramı’ndan önceki gün olan Arefe(Arafat) günü tutulan oruç için ise Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
Arefe günü tutulan orucun geçmiş ve gelecek birer yıllık günahları bağışlayacağı Allah’tan umulur.⁸
Hz. Aişe Radıyallahu Anha anlatıyor:
Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki:
“Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azad etmez. Allah (mahlûkâta rahmetiyle) yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve:
“Bunlar ne istiyorlar?”
der.”⁹
Talha İbnu Ubeydillah Radıyallahu Anh anlatıyor:
“Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki:
“Günlerin en efdali arefe günüdür. (Faziletçe) Cuma’ya muvafakat eder. O, Cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan efdaldir. Duaların en efdali de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en efdal söz de:
“Lâilahe illallah vahdehu lâ-şerikelehu.
sözüdür.”¹⁰
Anlamı: Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O’nun ortağı da yoktur.
İmam Malik “Duaların en efdali..” ibaresinden sonraki kısmını Muvatta’da tahric etmiştir. Rezin ise rivayeti baştan sona kadar tam olarak tahric etmiştir.
Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem);
“Allah katında şu on günde işlenecek salih amelden daha sevimli bir amel yoktur.”
buyurmuş,
Sahabîler:
“Ey Allah’ın Resûlü! Allah uğrunda yapılacak cihattan da mı üstündür?”
diye sormuşlar.
Bunun üzerine Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm;
“Evet, Allah yolunda cihat etmekten de. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin cihadı başka. (O, bundan üstündür.)”
buyurmuştur.¹¹
İbn Abbas’ın radıyallahu anh,
“Bilinen günlerde Allah’ın ismini zikretsinler”
âyetinde geçen (el-Hac 22/28) “bilinen günler” ifadesini de Zilhicce’nin ilk on günü veya teşrik günleri diye yorumladığı nakledilir.
Hicri takvime göre yeni gün Miladi takvimden önce başlar. Miladi takvimde saat 23.59’dan bir dakika sonra yeni gün başlar. Hicri takvimde ise daha erken, akşam ezanından sonra yeni gün başlar. Dolayısıyla Zilkade ayının son günü akşam ezanından sonra Zilhicce ayının ilk gecesi ve ilk günü başlamış olur.
Zilhicce’nin sekizinci gününe “Terviye günü”, dokuzuncu gününe “Arefe(Arafat) günü” denilir. Kurban bayramı gününe (onuncu gün) “Nahr (kurban) günü”, ondan sonraki üç güne de “teşrik günleri” denilmiştir.
Kaynaklar:
1. Râzî, Mefâtîhu’l-ğayb, XXXI, 163
2. Tirmizi: Savm, 52; İbn Mace: Sıyam, 39
3. Abd b. Humeyd, Müsned, 1/257
4. Tirmizi, Savm: 52; Darimî, Savm: 52
5. Buhari, Iydeyn 11; Ebu Davud, Savm 61, (2438); Tirmizi, Savm 52, (757)
6. Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, VIII, 6079, 6080.
7. Ebû Dâvûd, Hadis no: 2437
8. Müslim, Sıyâm, 196-197
9. Müslim, Hacc 436, (1348); Nesai, Hacc 194, (5, 251, 252)
10. Muvatta, Hacc 346, (1, 422)
11. Buhârî, Îdeyn, 11